Her şeyden önce şunu söylemek isterim ki cenazemde döktüğün göz yaşı beni çok gururlandırdı. Biliyorum gerçek değildi, aslında benim için de değildi o gözyaşları ama olsun. Bunu senden ve benden başka bilen yok nasıl olsa. Önemli olan dışarıdan nasıl göründüğümüzdü ve her şey çok güzeldi.
Yaklaşık üç saat boyunca sosyal medyada güzel mankenlere, oyunculara, diyet ve sporla ilgili hesaplara baktıktan sonra hazırlanıp dışarı çıkmaya karar verdim. Pantolona ihtiyacım vardı ve tam da o mankenin üzerindeki gibi bir şey istiyordum.
Aslında başta her şey çok iyiydi. İş görüşmesinde ikimiz de aradığımızı bulmuş gibi görünüyorduk. Ben yerli ve yabancı birkaç büyük firmada çalıştıktan sonra, insani vasıflar ne kadar azsa o kadar makbul karşılanan ortamlardan uzak durmak istemiş ve nedense bu küçük firmada işlerin daha farklı ilerleyeceğini umarak görüşmeye gelmiştim. Burası yerli bir aile şirketiyken Almanlar tarafından satın alınmış, sadece kâğıt üstünde uluslararası bir firma olmuş, alabildiğine yöresel çalışanlarıyla üzerine uymayan elbisesine girmeye çalışıyordu. Sedat da bu eski düzenden kalma elemanlardan biriydi; liseyi bitirip askerliğini tamamladıktan sonra bu firmaya girmiş, iyi çalışmış ve sadık bir eleman olmuş. Zamanla finans müdürlüğüne kadar yükselmiş. Üniversite mezunu olmadığı ve yabancı dil bilmediği için normal şartlarda uluslararası bir firmada bu ünvanla çalışma ihtimali olmadığının farkındaydı ve bunu kaybetmemek için çevreden gelebilecek olası tehlikelere karşı her an tetikteydi.
Çalan sesi duyuyor, fakat duymazdan gelip onu görmekte olduğum rüyada uygun bir yere yerleştirmeye çalışıyordum: Ses evin kapısından geliyormuş. Gidip açıyorum kapıyı ve karşımda uzun zamandır görmediğim, çok sevdiğim bir arkadaşımı görüyorum. Sevinç içinde sarılıyorum uzun uzun. Bir an sonra, sırtında birleşen ellerimde boş bir kahve fincanıyla tabağı olduğunu fark ediyorum. Bir adım geri çekilince aynı şekilde arkadaşımın da fincan tuttuğunu görüyorum. (Eskiden, birbirimize anlatacaklarımız olduğunda, evdeysek hemen bir kahve yapar, dışarıdaysak kahve içebileceğimiz güzel bir yer arardık.) Elindeki fincanı ve arkadaşımı alıp, kahve hazırlamak üzere mutfağa götürüyorum. Biz, en tatlı sohbetlerin anavatanı olan mutfak masasına oturduğumuz anda kahve makinesi, kahvelerin hazır olduğunu bildirmek için var gücüyle bağırıyor. Ses evi dolduruyor. Kalkıp kahveleri dolduruyorum ve arkadaşım heyecanla bana haberleri vermeye başlıyor ama ben hiçbir şey anlamıyorum; ağzı hareket ediyor fakat sesi hiç çıkmıyor. Durmaksızın çalan telefonu sesini bastırıyor. Neden telefona cevap vermediğine ya da kapatmadığına anlam veremeden yüzüne bakıyorum. Kendini konuşmaya kaptırdığını ve telefonu duymadığını fark edip, onun yerine ben ekrandaki "ertele" yazısına dokunuyorum. Artık sesini duymaya başlıyorum ama anlattıklarının çoğunu kaçırdığım için heyecana kapılıyorum ve "Eyvah, geç kaldım!" diyerek ayağa kalkıyorum.
Ben şimdi yazmaya başlamayayım, daha uygun bir zamanda yazarım; bacağımın ağrımadığı, havanın daha güzel olduğu, beni çocukluğuma götürüp ağlatan o şarkıyı dinlemediğim bir günde yazarım. Çok da toz olmuş etraf. Önce bir temizlik yapmak lâzım.
… Bu acılı ilişkinin içinde yıllarca yıprandıktan, aynı kısır döngünün içinde dönüp durduktan, bedenim iyice isyan etmeye başladıktan sonra durup düşündüm. Bu tek taraflı sevgi artık anlamsız bir boyuta ulaşmıştı. Bedenimdeki acılar sevgiyi bastırdığında, aslında bana verdiğin enerjinin gerçek enerji, mutluluğun da gerçek mutluluk olmadığını anladım. Verdiklerini fazlasıyla geri alıyordun. Artık kokun baştan çıkarıcı değil, sadece çekeceğim acıların habercisiydi...
Şu anda yoğun bakımdasın anne. Üç hafta oldu buraya geleli. Doktorlar pek iç açıcı konuşmuyor, ama var güçleriyle seni yaşatmaya çalışıyorlar. Üç haftadır bütün o cihazlar, hemşireler, doktorlar seni hayatta tutmak için harıl harıl çalışıyorlar.
Ne garip değil mi? Onca emek… Senin için… Ahlâk ne acayip şey. Senin nasıl bir insan olduğunun hiçbir önemi yok şu anda. Seni hayatta tutmak için seferber olmuşlar. Bana sorsalar, yormayın kendinizi derim.
Web sitemiz, kullanım deneyiminizi geliştirmek ve daha iyi hizmet sunabilmek için çerezler kullanmaktadır. Hangi tip çerezleri
kullanmamıza onay verdiğinizi seçebilirsiniz.