Yaklaşık üç saat boyunca sosyal medyada güzel mankenlere, oyunculara, diyet ve sporla ilgili hesaplara baktıktan sonra hazırlanıp dışarı çıkmaya karar verdim. Pantolona ihtiyacım vardı ve tam da o mankenin üzerindeki gibi bir şey istiyordum.
Yakındaki alışveriş merkezine doğru yürürken yolda gördüğüm hemen hemen her kadını inceledim. Benden güzel ve ince olanlara kıskançlık, çirkin ve şişman olanlara da hafif bir küçümseme ile baktım. Gidene kadar bütün bacakları, kalçaları ve pantolonları inceledim.
Alışveriş merkezine girdiğimde kafamda belli bir pantolon modeli oluşmuştu. Kendimden değil de, diğer güzel kadınlardan yola çıkarak modeli belirlediğim için bulamama ihtimalim yüksekti ama olsun, gerekirse biraz daha spor ve diyet yapardım.
İçeride bir süre dolaştıktan sonra gözüme kestirdiğim birkaç mağazaya girdim fakat elim boş ve yorgun çıktım. Canım sıkılmıştı. Ne vardı şu bacaklarım biraz daha ince ve uzun olsaydı? Ben bacaklarıma kızdıkça onlar da iyice hâlsizleşip benden intikam alıyorlardı. Onları dinlemeyip kalan enerjimle son bir mağazaya daha girmeye karar verdim. Mağazayı kabaca turladıktan sonra bir pantolonu askıdan alıp denemek üzere kabine girdim. Pantolonu giyince biraz keyfim yerine geldi. Yakıştı gibi hissettim ama çok da emin olamadım. Dar kabinde iyi algılayamadığımı düşünerek dışarıdaki aynaya bakmaya karar verdim. Kabindeki aynayla dışarıdaki ayna farklı gösteriyordu sanki. Dışarıdaki ayna daha mı uzun gösteriyordu? Bir kabindekine, bir dışarıdakine bakıyordum. Sonunda kabindekine güvenmeye karar verdim, acı söyleyen bir dost gibiydi.
Kabinlerin girişinde, denenip bırakılmış kıyafetleri düzenleyen görevli bana bakıyordu. Ben kalçama bakıyordum. Dönüp dönüp bakıyordum. Çok mu oturmuştu acaba pantolon? Çok mu ortaya çıkarıyordu acaba kalçamı? Kocaman mı görünüyordu? Ben kalçama baktıkça görevli bana bakıyordu. Sonunda “Güzel oldu,” dedi. “Çok yakıştı, harika oldu, sanki sizin için dikilmiş!” diyen mağaza çalışanlarından değildi. Ben gülümseyip, “Kalçam çok mu çıktı acaba?” dedim utanarak. Kadının gülümsemesi söndü, kısa bir an bana baktı, hafif gözlerini devirdi. Bu ifadesiyle “Gayet normal kalçan var geri zekâlı, bıktım artık senin gibi beden algısı bozulmuşlarla uğraşmaktan. Al şu pantolonu da defol git bir an önce!” demek istediğini anladım. Ama o sadece “Gayet iyi oldu, yapmayın bunu kendinize,” dedi kibarca ve bu kibarlıkla beni biraz daha ezdi. Almam gereken mesajı ve pantolonu aldım. Kendime daha fazla eziyet etmemek için kadına teşekkür ettim ve defolup gittim. O bakışı da hiç unutmadım.