Ana sayfa İletişim

Eski Sevgili



Üniversiteye başladığım yıl tanıdım seni. Okul kantininde arkadaşlarımın masasındaydın. Ben de geldim yanınıza, sohbet ettik uzun uzun. Ne yalan söyleyeyim başta biraz itici buldum seni, biraz sert bir görüntün vardı. Bunu arkadaşlarıma söylediğimde şaşkın şaşkın baktılar yüzüme, 'Sen de bir tuhafsın, herkes bayılıyor ona,' dediler. 'Ama kokusunda garip bir çekicilik var,' dedim kendimi biraz suçlu hissederek, ama pek de ikna olmayarak.

O günden sonra sık sık rastladım sana; bazen koridorda insanlarla birlikteyken, çoğunlukla da kantinde. Herkes çok büyük ilgi gösteriyordu sana ve bu durum bana biraz garip geliyordu, sebebini tam anlayamıyordum.

Günler geçtikçe iyice alışmıştım seni görmeye. Arkadaşlarla muhabbetlerde yanımızda oluyordun genelde. Artık baştaki kadar da itici bulmuyordum seni. Belki de benim tadım yoktu seninle ilk karşılaştığımızda çünkü çok açıktı ki sohbetler daha keyifli oluyordu sen olunca, herkes daha mutlu görünüyordu. İnsanların yorgunluğunu alıyordun. Benim içinse o kokun… Uzun uzun yanında durma isteği uyandırıyordu bende. Hatta bir zaman sonra seni çok uzaktan fark edip heyecanlanır hale gelmiştim. Senin bulunduğun ortama girmek, o enerjiyi hissetmek hoşuma gidiyordu. Ben de senin büyüne kapılmış o kalabalığa dahil olmuştum. Çoğu zaman okula gelme amacım kantine gelip senin olduğun masaya oturmak olmuştu. Sen de bu ilgimin farkındaydın ama kendinden emin, 'Ben buna alışığım!' tavrını koruyordun.

Zamanla durum değişti ve iyice yakınlaştık, nasıl oldu anlamadım. Garip bir bağ oluştu aramızda. Artık sadece kokunu içime çekmekle yetinmeyip sana dokunduğumda, avucumda hissettiğim sıcaklığın müptelası olacağımı daha ilk anda anlamıştım. O sıcaklığı dudaklarımda hissettikten sonra ise aramızdaki bağ farklı bir boyuta taşındı. Artık seninle baş başa kalabilmek için bahaneler uyduruyordum. Evet, kalabalık sohbetler seninle daha güzeldi ama seninle yalnız kalmak muhteşem bir şeydi. Öyle ki, ders çalışırken bile yanımdaydın ve bütün çekilmez şeyler seninle daha katlanılır oluyordu. Seninle olmak insana enerji veriyordu ve ben artık sensiz yapamıyordum.

Bu şekilde günler, haftalar, yıllar geçirdik. Arada problemler de yaşadık ama ben onları hep görmezden geldim. Bazen görmezden gelemediğim zamanlar oluyordu ve işte o zaman görüşmelere ara veriyordum. Ama o kadar zorlanıyordum, o kadar özlüyordum ki seni, fazla uzatamıyordum bu kopuşları.

Seninleyken çok mutlu olsam da ara ara huzursuzluk hissetmeye devam ediyordum. Tam anlayamadığım bir şey vardı aramızda, sanırım seni sevdiğim kadar sevmiyordun beni. Birkaç günlük molalarla görüştüğümüzde pek sorun olmuyordu ama kesintisiz uzun görüşmelerde iyi gelmiyordun bana. Böyle zamanlarda karnıma ağrılar giriyor, kalbimde çarpıntılar başlıyordu. Bütün bunlara rağmen senden kopamıyordum. Düzenli aralıklarla ilişkimizi tamamen bitirmeyi deniyordum. Senden ayrı kalmayı başardığım birkaç günde de elim kolum kalkmaz halde, depresif bir şekilde yatıyor ya da uyuşuk bir kafayla söylenenleri anlamadan ortalıkta dolanıyordum. Sonra yine o kokuyu, mutluluğu, enerjiyi özlüyor ve hiçbir şey olmamış gibi sana geri dönüyordum. Sense bu durumdan pek etkileniyor görünmüyordun; o kadar çok sevenin vardı ki, benim yokluğum önemli bir kayıp gibi görünmüyordu.

Bazen diyordum ki, madem kopamıyorum, onunla muhabbeti özlüyorum, o zaman arkadaş olalım, arada görüşelim, sohbet edelim ve orada bırakalım. Ama onu da yapamıyordum; kokunu içime çektiğimde seni bir daha bırakmak istemiyordum.

Bu acılı ilişkinin içinde yıllarca yıprandıktan, aynı kısır döngünün içinde dönüp durduktan, bedenim iyice isyan etmeye başladıktan sonra durup düşündüm. Bu tek taraflı sevgi artık anlamsız bir boyuta ulaşmıştı. Bedenimdeki acılar sevgiyi bastırdığında, aslında bana verdiğin enerjinin gerçek enerji, mutluluğun da gerçek mutluluk olmadığını anladım. Verdiklerini fazlasıyla geri alıyordun. Artık kokun baştan çıkarıcı değil, sadece çekeceğim acıların habercisiydi.

Evet sevgili Kahve, bunca zaman sonra seni, sevginizin karşılıklı olduğu insanlara bırakıyor, hayatımdan tamamen çıkmanı diliyorum. Fincanımda artık kalbimi çarptıran kahveler değil, sıkıcı ama zararsız bitki çayları olsun istiyorum.